(IŞ)İD’in Türkiye’ye ettiği ve edebileceği kötülükler

08.10.2014 Vatan
Lire en Français | فارسى بخوان | Lesen Deutsch | Read in English | Lesen Deutsch

Son yazımda “Kobani’yi savunan PYD/YPG mensupları ile Kobanililerin ve onlara destek verenlerin motivasyonunu anlamak zor değil, fakat ilk defa bu kadar etkili bir direnişle karşılaşan (IŞ)İD’in, Suriye ve Irak’ta kontrolünde tuttuğu yerleri de riske atarak bu kentte bu kadar ısrarcı olması fazlasıyla garip” diye yazmıştım. (IŞ)İD’in Kurban Bayramı’nda saldırılarını yoğunlaştırması, özellikle de Pazartesi akşam saatlerinden itibaren kentte sokak çatışmalarının başlamasıyla birlikte Türkiye’de yaşananlara bakınca çok da garip olmadığını düşünüyorum.
Her değindiğimde birileri çok kızıyor ama gerçek şu ki (IŞ)İD’de çok etkili bir stratejik akıl var: (IŞ)İD’i yönetenler, belli ki, onca yıldır yaşanan çözüm süreçlerine rağmen ülkemizde PKK’ya yönelik öfke ve nefretin hâlâ varlığını sürdürdüğünü, bunun kolaylıkla “Kürt düşmanlığı”na uzanabileceğini kavramışlar. Kendileri Kobani’ye yüklendikçe, YPG direndikçe, Ankara direnenlere doğrudan ya da dolaylı olarak yardım eli uzatmadıkça Türkiye’nin karışacağını ve bu sayede kendi kitle tabanlarını genişletebileceklerini hesaplamış olduklarını hiç tereddütsüz söyleyebiliriz.
 
Bir dizi sil baştan

Tüm dünyanın gözü önünde naklen cereyan eden ve “tanka karşı tüfeğin savaşı” olarak özetleyebileceğimiz Kobani direnişinin (IŞ)İD lehine sona erme ihtimali belirdiği andan itibaren Kürtler Türkiye’de ve dünyanın dört bir tarafında yoğun bir eylemlilik içine girdi. Özellikle ülkemizde yaşananlara baktığımızda şunları gözledik:
1)  Çözüm süreciyle birlikte tam anlamıyla sonlanmış olmasa da büyük ölçüde azalmış olan Kürt siyasi hareketiyle (KSH) güvenlik güçleri arasındaki sokak çatışmaları birdenbire zirveye tırmandı ve sadece Kürt illeri değil metropoller de bundan nasibini aldı.
2)  Son olarak Selahattin Demirtaş’ın Çankaya adaylığı sürecinde yaşanan KSH’nin toplumun farklı kesimleriyle yakınlaşması uzun ömürlü olmadığını gördük; Kürtler sokaklarda büyük ölçüde yalnız kaldılar.
3)  KSH ile Hizbullah arasındaki kavga yeniden boy verdi ve hızla yaygınlaştı.
4)  Göstericiler ayrıca (IŞ)İD ile ilgili olduğu varsayılan bazı İslamcı gruplarla da farklı yerlerde karşı karşıya geldiler.
5)  Gezi direnişinde gördüğümüzden daha yoğun bir şekilde “siviller” güvenlik güçleriyle birlikte göstericilere saldırdılar. 

PKK ile silahlı mücadele konseptine dönüş

Bunlar (IŞ)İD’in Türkiye’ye ettiği kötülüklerin bir kısmı. Peki neden böyle oldu? Sanıyorum (IŞ)İD’in PKK çizgisindeki Kürt gruplarına karşı şu ya da bu şekilde etkili olması, devlet ve sivil toplumun çoğu tarafından bir müddet önce varılmış olan “Kürt sorunu silahla çözülemez” noktasının yeniden sorgulanmasına imkan sağladı. Bugün (IŞ)İD’in Kobani’de Kürtlere saldırmasını büyük bir iştahla ve tabii alkışlayarak seyredip “bunların yaptıklarını koca Türkiye Cumhuriyeti devleti neden yapamasın?” diye söylenen insanların sayısı hızla artıyor.
Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere devletin önde gelenlerinin de her fırsatta PKK ile (IŞ)İD’i eşitlediklerini, Kobani için “düştü düşecek”, hatta “sıra diğer kantonlara da gelecek” diye konuştuklarını düşünürsek gidişatın hiç de parlak olmadığı anlaşılır.
Halbuki çok büyük bir yanılgı söz konusu: (IŞ)İD Kobani’de galip gelmiyor, gelemiyor, kenti ele geçirebilse bile galip gelmiş sayılmayacak. Yaşı müsait olanlar Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 30 yılı aşkın savaş boyunca defalarca PKK’yı zor durumda bırakmış, mevzilerinden püskürtmüş, Irak’taki kamplarına girmiş olduklarını hatırlayacaktır. Ama mutlak bir galibiyet olmadı, olamadı, olması da mümkün değildi.
Dolayısıyla bariz bir ağır silah üstünlüğüyle günlerdir Kobani’yi kuşatan (IŞ)İD’in ayartmalarından sıyrılıp, şu birkaç gün içinde çok ağır yara almış olan kardeşliği, barışı tesis etme yolunda bir seferberlik başlatmak gerekir.
Bunu yapması gereken öncelikle siyasi iktidardır. Ankara’nın bu bağlamda Kobani’nin (IŞ)İD’in eline geçmemesi için yapabileceğini yapması, en azından direnişçilere yardım etmek isteyenlere engel çıkarmaması gerekiyor.  
Buna karşılık eğer Türkiye’de birileri (IŞ)İD’i kendi öfke, nefret ve intikamlarını PKK’dan tahsil eden bir taşeron olarak görmeyi sürdürürler ve ona örtük veya açık, doğrudan ya da dolaylı, destek vermeyi sürdürürlerse Türkiye’nin başına daha çok kötülük ve bela gelir.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
28.04.2024 Akşener’den sonra İYİ Parti: Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
23.04.2024 Rıfat Bali ile söyleşi: Musa’nın evlâdı Cumhuriyet’in yurttaşı
22.04.2024 Murat Somer ile söyleşi: CHP mi kazandı, AKP mi kaybetti?
21.04.2024 Erdoğan özeleştiri yapabilir veya yakın çevresinden, “Kral çıplak“ diyecek birileri çıkabilir mi?
19.04.2024 Haftaya Bakış (210): Istakozdan Rolex’e – Beklenen Erdoğan ve Özel görüşmesi
17.04.2024 Murat Ağırel ile söyleşi: Türkiye nasıl kara para aklama cenneti haline geldi?
14.04.2024 Kim Erdoğan ile müttefik olmak ister?
12.04.2024 AK Parti “yok hükmünde”, çünkü…
11.04.2024 Ateş İlyas Başsoy ile söyleşi – 31 Mart değerlendirmesi: Köftecilerin gazabı
10.04.2024 Ali Yaycıoğlu ile söyleşi: Erdoğan yorgunu Türkiye’de açılan kapı ve riskler
28.04.2024 Akşener’den sonra İYİ Parti: Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
11.02.2016 Hesabên herdu aliyan ên xelet şerê heyî kûrtir dike
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı